• Anasayfam Yap
      • Yazarlarımız
      • Künye
      • İletişim
Telgrafhane Sanat
    •  
    • AnasayfaAnasayfa
  • Etkinlik
  • Haber
  • Söyleşi
  • Kitap
  • Dil
  • Öykü
  • Deneme
  • Anlatı
  • Şiir
Tahsin Şimşek’in Şiire Açan Kır Karanfilleri Adlı Kitabı Yayımlandı Tahsin Şimşek’in Şiire Açan Kır Karanfilleri Adlı Kitabı Yayımlandı
Yazar-Araştırmacı Hikmet Altınkaynak Yaşamını Yitirdi Yazar-Araştırmacı Hikmet Altınkaynak Yaşamını Yitirdi
Ressam Prof. Dr. Turan Erol ve Eşi Yaşamlarını Yitirdiler Ressam Prof. Dr. Turan Erol ve Eşi Yaşamlarını Yitirdiler
İsmail Hakkı Tonguç Belgeliği Vakfı Tonguç Adına Eğitim Uygulama Ödülü Başlattı İsmail Hakkı Tonguç Belgeliği Vakfı Tonguç Adına Eğitim Uygulama Ödülü Başlattı
Zehra Tırıl’ın Yeni Öykü Kitabı “Kapıların Kışında” Zehra Tırıl’ın Yeni Öykü Kitabı “Kapıların Kışında”
2023 Yılı Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü Koşulları Açıklandı 2023 Yılı Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü Koşulları Açıklandı
Anasayfa » Deneme
A. Celal Binzet

Arseven’in Saray ve Sansür Anıları – A. Celal Binzet

Eklenme Tarihi: 4 Haziran 2019 Salı Eklenme Saati: 1:25
Tweetle
A. Celal Binzet acbinzet@gmail.com
Arseven’in Saray ve Sansür Anıları – A. Celal Binzet
REKLAM

ARSEVEN’İN SARAY VE SANSÜR ANILARI

A.CELAL BİNZET

Dönüp dolaşıp aynı yerlerde oyalanmanın açıklamasını yapmak zor iş. Olanlara bakıldığında bir karamsarlık kaplıyor içinizi. Geçmişte yaşananlardan ders almak gibi bir sorunun bulunmadığını görüyorsunuz. O günkü olayları anlamaya çalışırken, aynısıyla şimdilerde yaşamanın şaşkınlığını sindirmek oldukça güç. Bu anlamda tarihe bakmanın anlamı daha da büyüyor. En azından hangi yerlerde debelendiğimizi görmek acıtıcı. Sözgelimi, günümüzdeki yapay Osmanlıcılık hevesinin “Türk” kavramıyla hesaplaşmaya çalışmasını izlerken benzer oyunun II. Abdülhamit döneminde oynandığı gerçeği çarpıyor yüzünüze. Bir tür Abdülhamit’çilik oyunu oynanır gibi. İçinizden geçen söz: “Ben bu filmi daha önce görmüştüm.”

Celal Esad Arseven’in “Sanat ve Siyaset Hatıralarım” kitabından okuyoruz bunları.                                   

Şimdilerde adı pek anımsanmayan bu değerli sanatçı kim?                                                                                        

 II. Abdülhamid’in sadrazamlarından Ahmet Esat Paşa ile Fatma Suzidil Hanımın oğlu olarak 1875 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiş.                                                                                                                         

Türk sanat tarihçiliğine getirdiği çağdaş bakışıyla biliniyor. Mimarlık, kent ve resim sanatları üzerine yaptığı çok sayıda çalışmayla kendinden sonrasına iz bırakan bir aydın örneği.                                                       

Ve ressam.                                                                                                                                                   

Ayrıca 20. yüzyılın başlarında Kadıköy Belediye Başkanlığı görevini de üstlenmiş birisi.                                                     

Adı geçen anıları birçok yönden ilgi çekici olaylarla dolu. Şimdilik bunlar arasından ikisinin seçilme nedeni benzerlerinin günümüzde yaşanması.                                                                                                                                                   

Az önce değinilen olay da, Arseven’in Türk sanatıyla ilgili yazdığı bir inceleme yazısı üzerine.         

Bilinir, Abdülhamid dönemi sansürün zirve yaptığı yıllar. Sarayda oturan süt kardeşi Fehim Paşa da sansürcü başı. Sayısı bilinemeyecek denli çok ajanın dört bir yana dağılarak -o günlerin moda deyimiyle- jurnalleri gönderdiği merkez. Herkesin herkesi ihbar ettiği karanlık günler kısacası. (Bu paşanın yaşamı ve sonu da ayrı bir konu. Ressam Eşref Üren’in, babasının bu konumunu benimsemediğini anımsatarak ayracı kapayalım.)

Nelerden söz ediyor anılarında sanatçı?                                                                                                                                   

Arseven’in Türk sanatı üzerine yazdığı bir makale, inceleme sonrasında sansürlenerek “Türk” sözcüğünün üzeri çizilip, yerine “Osmanlı” yazılmış. Ayrıca başka yerler de kırmızı kalemle işaretlenmiş.  Düşülen bir notta, bu tür yazılara devam edilmemesinin yüksek bir yerlerden istendiği okunuyor. (s. 91) “Yüksek yer”in neresi olduğu besbelli. Saraydaki zat. Türklüğün hangi çevreler tarafından istenmediğine ilişkin örnek aranırsa çıkışını burada aramak gerekiyor galiba. Ulusalcılık adına ne varsa silinip, yerine uysallaştırılmış ümmet modelinin temelleri böyle atılıyor. Kültür ve sanat üzerinde o gün kurulan baskının izlerini bugün kanıksayarak okuyoruz. Düşünceden korkan yöneticilerin başvurduğu ilk yöntemin yasaklamak olduğu kimsenin bilinmezi değil.

Değinilecek diğer konuyu aynı kitabın ilerleyen sayfalarında görmek olası.                                                       

Sanatçı bir gün evinde dinlenirken saraydan çağrılır. Mabeyinci İzzet Paşa kendisini karşılayıp söyleşirken arada kendisini sultanın ailesi arasında görmek istediğini söyler. Böyle bir istek elbette “yüksek yer”deki sultandan habersiz olamaz. Saraydaki hanım sultanlardan birisiyle evlendirilmek istendiğini gören Arseven bir bahaneyle öneriyi geri çevirir. Benzer öneriyi kabul eden başka gençlerin paşalığa değin yükseltildiğini anlatan yazar kendisinin damat olmayı kabul etmediği için ilerleyemediğini ekler sözlerine. (s. 97-99)                                                                                                           

Görüldüğü gibi devlet yönetiminde yükselmenin eş-dost ve akraba ilişkileriyle gerçekleştiği günlere güzel bir örnek.                                                                                                                                                                               

Genel geçer sözlerin ötesinde bir dönemi anlamanın en kolay yolu o günlere ilişkin anı, not ya da anekdotlara bakmak.                                                                                                                                                          

Zamana tanıklık yapanlar, yaşananları belleğin unutkanlığından kurtaranlardır. Hemen burada ekleyelim ki tarih kavramı tüm bu olguların ötesinde nesnellik ve güvenilirlik gibi değerleri üzerinde barındırmalı. Yoksa inanılırlığından söz edilemez.                                                                                                             

Bu bağlamda anı kitaplarının önemi öne çıkıyor.                                                                                                                

Bir dönemi öğrenebilmemizi birinci elden sağlayan kaynaklar olarak görmemiz gerek bu kitapları. Arseven’in anılarını okurken bunları düşünmekten geri kalamıyor insan. Çünkü, sanat bakımından olduğu denli dönemin politik yapısına ilişkin ilginç ipuçları aktarmakta günümüze.                                                                                                                                              

Bugünün sanat çevrelerinde çokça anılmasa bile alanında öncü olmuş, dahası sanat üzerine yazdığı kitaplarıyla kuramsal yönden katkıları yadsınamayan bir sanatçımızdan söz ediyoruz.                           

Anılmamak durumu da günümüzdeki sanat eğitiminin yanlış ve eksik bilgilenmesiyle ilintili bir sonuç. Yoksa, resimleri dışında sanat üzerine hazırladığı ansiklopedi ve inceleme kitaplarıyla önemli bir kişilik olduğu konusunda kimsenin kuşkusu yok. Doğru olan çağdaş sanatımızın kısa tarihi içerisinde yer alan değerleri öğrenebilmemizdir. 1971 yılında kaybettiğimizi sanatçımızın yaptıkları başlı başına incelenmeye değer. Yaşam öyküsünün olaylarla örülü yönü ise Osmanlı’nın son dönemine ilişkin çarpıcı örneklerle dolu. Devlet yönetmeye kalkan sarayın düştüğü açmazlar ile iktidarını uzatabilmek adına kurulan korku imparatorluğunun durumunu anlatan iyi bir kaynak.   

(Celâl Esad Arseven- “Sanat ve Siyaset Hatıralarım”, İletişim Yayınları, İstanbul, 1993)                                                                                                                                                            

telgrafhanesanat.org                                                                                                                                                            

Etiketler:
Senin Gül Yüzün Kararmış – A. Cengiz Büker yazdı
Arjantin, Bir Güney Amerika Ülkesi – A. Cengiz Büker
Facebook'ta Paylaş Twitter Paylaş Google+'da Paylaş Tumblr
Günümüz Karmaşası-A. Celal Binzet GÜNÜMÜZ KARMAŞASI A.CELAL BİNZET Bir yıldan beri yaşam ritmimiz değişti.  Salgın or...
Günümüz Karmaşası-A. Celal Binzet
Dört Renk, Dört Atlı – A. Celal Binzet DÖRT RENK, DÖRT ATLI A.CELAL BİNZET Doğrusunu söylemek gerekirse burada anlatılacak...
Dört Renk, Dört Atlı – A. Celal Binzet
Ayvalık Atları ve Orhan Peker – A. Celal Binzet AYVALIK ATLARI VE ORHAN PEKER A.CELAL BİNZET Ayvalık’ın geçmiş kokan daracık so...
Ayvalık Atları ve Orhan Peker – A. Celal Binzet
Sigaralı Sanat Politikası – A. Celal Binzet yazdı SİGARALI SANAT POLİTİKASI A.CELAL BİNZET Yaşadığımız sürece günlük gereksinimlerim...
Sigaralı Sanat Politikası – A. Celal Binzet yazdı

Yorum Kapalı.

Yazarlarımız

  • A. Celal Binzet
    Günümüz Karmaşası-A. Celal Binzet A. Celal Binzet
  • A. Cengiz Büker
    Rainer Maria Rilke, Sonbahar, Çev. A. Cengiz... A. Cengiz Büker
  • A. Tarık Emre
    Yedirmem Size Etleri- A. Tarık Emre (öykü) A. Tarık Emre
  • Bahattin Gemici
    Aydınlanma Savaşçısı Server Tanilli-Bahattin Gemici Bahattin Gemici
  • Celal İlhan
    Sanat Olmazsa Olmaz mı, Niçin Yazarız?-Celal İlhan Celal İlhan
  • Daver Darende
    Büyükelçi Korkmaz Haktanır’ın Anısına Saygı-Daver Darende Daver Darende
  • Ertuğrul Efeoğlu
    Söylem ile Eylem Ertuğrul Efeoğlu
  • Günay Güner
    6 Şubat 2023 Yersarsıntısı, Günay Güner Günay Güner
  • Işık Kansu
    KİBELE Mİ TAŞ OCAĞI MI? Işık Kansu
  • Metin Turan - BELLEK
    ÇAĞDAŞ İRAN ŞİİRİ VE FURÛĞ ÜZERİNE KISA... Metin Turan - BELLEK
  • Mucize Özünal
    Çin Odasına Girenler ve Çıkanlar – Mucize... Mucize Özünal
  • Nazım Mutlu
    “Sosyal ve Kültürel İktidar!” Nazım Mutlu
  • Öner Yağcı
    AYDINLIK BİR YAŞAM YOLUNDA EDEBİYATIMIZ Öner Yağcı
  • Sultan Su Esen
    Türkiye’de Alevi Olmak Sultan Su Esen
  • Tahsin Şimşek
    Bu Sizin Türkçeniz Olabilir mi? Tahsin Şimşek Tahsin Şimşek
  • Tamer Uysal
    Yeşilçam’ın Beyaz Filmleri: Uludağ ve Sinema –... Tamer Uysal
  • Taylan Özbay
    ATATÜRK VE NÂZIM HİKMET: “DENİZ KIZI EFTALYA”... Taylan Özbay
  • Yaşar Atan
    Bu Kuş Ezgileri Oldukça – Yaşar Atan... Yaşar Atan
  • Yücel Çağlar - Mavi Köşe
    “Bize Öz Türkçe Yaraşır”-Yücel Çağlar Yücel Çağlar - Mavi Köşe
  • Zehra Tırıl
    Müziğin Evrenselliği – Zehra Tırıl Zehra Tırıl

Son Eklenenler

6 Şubat 2023 Yersarsıntısı, Günay Güner Günay Güner 6 Şubat 2023 Yersarsıntısı…          ...
6 Şubat 2023 Yersarsıntısı, Günay Güner
Rainer Maria Rilke, Sonbahar, Çev. A. Cengiz Büker Reiner-Maria-Rilke1İndir ...
Rainer Maria Rilke, Sonbahar, Çev. A. Cengiz Büker
Petrarca Sonnet 227, Çev. A. Cengiz Büker PETRARCA-İndir ...
Petrarca Sonnet 227, Çev. A. Cengiz Büker
Bu Sizin Türkçeniz Olabilir mi? Tahsin Şimşek Bu Sizin Türkçeniz Olabilir mi? Tahsin ŞİMŞEK TV’lerin dili de kirli, camı da! Siyasetin ve b...
Bu Sizin Türkçeniz Olabilir mi? Tahsin Şimşek
Tahsin Şimşek’in Şiire Açan Kır Karanfilleri Adlı Kitabı Yayımlandı Cemal Süreya, Türkçe için şöyle der: “Somut, dobra, düşünmeye elverişli, çağrışım ağı onarılmış ve ...
Tahsin Şimşek’in Şiire Açan Kır Karanfilleri Adlı Kitabı Yayımlandı

Dil

Bu Sizin Türkçeniz Olabilir mi? Tahsin Şimşek Tahsin Şimşek’in Şiire Açan Kır Karanfilleri Adlı Kitabı Yayımlandı “Bazı Kelimeler Çok Güzel” ya da Osmanlıca Sevisine Hizmet – Merve Yılmaz yazdı. Yazım (İmla), Noktalama Kurallarını Hiçe Saymak-Günay Güner R Harfinin Suçu Ne? Günay Güner yazdı
  1. Bu Sizin Türkçeniz Olabilir mi? Tahsin... Bu Sizin Türkçeniz Olabilir mi? Tahsin Şimşek
  2. Tahsin Şimşek’in Şiire Açan Kır Karanfilleri... Tahsin Şimşek’in Şiire Açan Kır Karanfilleri Adlı Kitabı Yayımlandı
  3. “Bazı Kelimeler Çok Güzel” ya da... “Bazı Kelimeler Çok Güzel” ya da Osmanlıca Sevisine Hizmet – Merve Yılmaz yazdı.
  4. Yazım (İmla), Noktalama Kurallarını Hiçe Saymak-Günay... Yazım (İmla), Noktalama Kurallarını Hiçe Saymak-Günay Güner
  5. R Harfinin Suçu Ne? Günay Güner... R Harfinin Suçu Ne? Günay Güner yazdı
  • Etkinlik
  • Haber
  • Söyleşi
  • Kitap
  • Dil
  • Öykü
  • Deneme
  • Anlatı
  • Şiir
  • Yazarlarımız
  • Künye
  • İletişim
Sitemizde yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Görüş ve önerileriniz için iletisim@telgrafhane.org adresine e-posta gönderebilirsiniz.
Copyright © 2017 - Telgrafhane Sanat, Her Hakkı Saklıdır.