• Anasayfam Yap
      • Yazarlarımız
      • Künye
      • İletişim
Telgrafhane Sanat
    •  
    • AnasayfaAnasayfa
  • Etkinlik
  • Haber
  • Söyleşi
  • Kitap
  • Dil
  • Öykü
  • Deneme
  • Anlatı
  • Şiir
İsmail Hakkı Tonguç Belgeliği Vakfı Tonguç Adına Eğitim Uygulama Ödülü Başlattı İsmail Hakkı Tonguç Belgeliği Vakfı Tonguç Adına Eğitim Uygulama Ödülü Başlattı
Zehra Tırıl’ın Yeni Öykü Kitabı “Kapıların Kışında” Zehra Tırıl’ın Yeni Öykü Kitabı “Kapıların Kışında”
2023 Yılı Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü Koşulları Açıklandı 2023 Yılı Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü Koşulları Açıklandı
Aydın Ilgaz Yaşamını Yitirdi Aydın Ilgaz Yaşamını Yitirdi
Usta Yazar Oğuz Tansel’i Anarken Usta Yazar Oğuz Tansel’i Anarken
Oğuz Tansel Şiir Ödülü Ömer Erdem’in Oğuz Tansel Şiir Ödülü Ömer Erdem’in
Anasayfa » Deneme
Günay Güner

Kültür Dünyasında Her Şey Eskisi Gibi mi Olacak? – Günay Güner

Eklenme Tarihi: 13 Mayıs 2020 Çarşamba Eklenme Saati: 23:02
Tweetle
Günay Güner gunayguner@gmail.com
Kültür Dünyasında Her Şey Eskisi Gibi mi Olacak? – Günay Güner
REKLAM

Günay Güner

Kültür Dünyasında Her Şey Eskisi Gibi mi Olacak?

Korona, Covid 19 salgınıyla birlikte dillendirilen umutlu bir sesleniş ya da yaklaşım var: Salgın sonrasında hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!

Belli ki bu yargı olumlu, iyimser bir anlam içeriyor. Dileğimiz kuşkusuz bu anlayışın doğru çıkmasıdır, gerçeğe dönüşmesidir. Çok emin olamayışımızın nedeni anamalcı (kapitalist) düzenin ahtapot benzer kollarını, organlarını onarmaktaki yeteneğini bilmemizdir. 1929 Ekonomik Bunalımını anamalcılığın ilkelerinin tersi bir uygulamayla, kamu harcamalarıyla aşmasını bilmiş bir düzenden söz ediyoruz. Bu düşünün babası Keynes adlı ekonomistti.

Şimdi de salgınla birlikte tüm makyajı, tüm yaldızı dökülmüş olsa da korkarım ki gerek gördüğü organ parçalarını, sıkıştığı yerlerde bırakır ve onarır. Ahlaksız düzenini böylelikle yine sürdürür.

Bu eskisin istediğimiz Yeni Dünya Düzeninin sonlandırılması insanlığın kültürlü, eğitimli kılınmasına sıkı sıkıya bağlıdır. Formül şudur: Güçlü kültür, eğitim = doğru yönetimlerin seçilmesi = gerçek demokrasi = halk düşmanı anamalcı düzenlerin yıkılması. Bu bağlamda Türk kültürünün durumuna bakmamız zorunludur.

Türk kültürü 1940’lı yılların doğu-batı klasiklerini basan, köy çocuklarının heybelerine ulaştıran, hevesle okunmasını sağlayan bir kamu-devlet anlayışından tamamen yoksundur. Tam tersine işlemediği gün bayram ediyoruz. Yetmez gibi vergiler AKP’nin dilediği bağnaz yayınevlerine akıtılıyor. Bu durumda bağımsız, aydınlanmacı yayınevleri önemli bir işlev yerine getiriyorlar. Buradaki  “bağımsız” ve “aydınlanmacı” sözcükleri, kavramları belirleyicidir.

Başat sorun Türkiye’de okurun bulunmayışıdır. Tersini savlayanların düzgün bir kitabın (örneğin Oktay Akbal’ın kitabının) bir yılda kaç okurca satın alınıp okunduğunu açıklamalarını beklerim. Bunun nedenlerini süreci belirginleştirerek anlatabilirim. Yayınevi- okur ilişkisi tekelci yayınevleri ve bağlı dağıtım şirketleri tarafından adeta kuşatma altındadır. Dağıtım şirketleri ve aynı yerlerin kitabevi zincirleri dilediği kitabı (ki genellikle dişe dokunur yanı bulunmayan kitaplardır) sergenine koyar, dilediğini koymaz. Eşitlik yoktur. Yayınevlerine dilediği zaman, dilediği tutarda ödeme yapar. Yayınevi istekte bulunursa dağıtım şirketi o yayınevine ait elindeki tüm kitapları geri gönderir ya da göndermez ama “Kitaplarını dağıtmıyorum” diyebilir. Bu tehdit her zaman vardır. Yayınevi falan kitabevine doğrudan kitap gönderemez. İşleyiş şöyledir: Okur kitabevinden o kitabı “ısrarla” ister. Kitabevi dağıtımcıdan ister. Dağıtımcı yayınevinden ister. Sözkonusu olan birkaç kitaptır. Böylelikle “bağımsız” kitapçı – yayınevi ilişkisi “taammüden” koparılır.

Türkiye’de kâğıt üretilmez; SEKA kapatılmıştır. Kâğıt fiyatları döviz kuruna bağlıdır. Bunun anlamı sürekli zam yemektir. Bir yandan da sınırlı da olsa kitap basmalısınız. Devlet desteği yoktur. (Dilediğine olabilir.) Öyle zamanlar olur ki parasıyla da kâğıt alamazsınız; ya piyasada gerçekten yoktur ya da zam gelecek diye saklanmış, stoklanmıştır.

Bu durumda bağımsız kalmaya çabalayan yayınevleri kendilerince yöntemler geliştirirler. Bu yöntemler çoğu zaman da Rus ruletine döner. Fuarların metrekaresi bilmem ne kadara çıkar. Fuarlar da tekeldir. Yayınevi olarak görünür olmanız zorunludur ve son barutunuzu fuara yatırırsınız ya, oradaki satışınız başa baş olursa ne mutlu! Başa baş bile çok enderdir, zararla dönersiniz. Bu arada kendilerini Nobellik sanan kimi yazarların kaprisleri de cabası.

Peki, doğallıkla soracaksınız, okur yoksa tekellerin bunca çabası neden? Sıralayayım:

  • Kendi ya da benzerleri yayınevlerince basılan, 1000 taneyken üzerine 10.000 tane basıldı yazılan, birinci baskı tükenmemişken 3. baskı yazan “çakma” kitapları sergenlerinde, tablolarında, afişlerinde, gazete duyurularında, o saçma adıyla “sosyal medya”larında, videolarında okurun gözüne sokarak, bu kitap çok iyidir, duygusunu oluşturarak satılmasını sağlarlar.
  • Daha yeniyetme çağında pop çocuklar bulup, 12,5 sayfalık bir resimli, kalın gofre ciltli bir kitapçık basıp, çılgınca çığlıklar atan, birkaç kez kıvrılıp fuar ya da kitabevi kapısından dışarıya uzanan genç hayranlar imza sırasının önünde koyarlar.
  • Ömürlerini, her şeylerini yazına, kültüre vermiş yaşayan ya da yaşamda olmayan ustalar öylece kıyıda kalırlar. Ne önemi var değil mi?
  • Bunların hepsinin müthiş kazanç yolları olduğunu belirtmeme bilmem gerek var mı…
  • Amaç yalnızca kazanç değildir. Bir ülkenin hem o andaki hem de gelecek kuşaklarındaki, gençlerindeki beğeni duygusunu, seçicilik yeteneğini, düşünce varsıllığını engellemektir; doğmasını önlemektir. Sınanmış, başarılmış, doğruluğu görülmüş tarihsel değerleri aşındırmaktır, hakkında en azından kuşku yaratmaktır. Bu tür yayınevleri ve tekeller nasıl oluyorsa hiçbir koşulda akçalı sorun yaşamazlar. Her zaman “stabıl”dırlar.

Kötü işleyişi çok genel çizgileriyle anlatmaya çalıştım. Buradan toplumsal yarar çıkmaz. Doğallıkla soruyoruz: Bundan sonra her şey aynı sürecek mi?

Başa dönersek, temel sorun nitelikli okurun bulunmayışıdır. Bu okurun yetişmesi için okullarda, kurumlarda eğitim verilmediği ve tersine çalışıldığı gibi, 1980 faşist darbesinden başlayarak kitap suç nesnesi sayıldı. Sözde sivil yönetimler bu korkudan yararlandılar, bu ortamı besledi ve sömürdüler.

Bireylerin özlerine emek vermeleri gerek; hiçbir yere, erke güvenmeden kendi kültürel gereksinimini ödünsüz karşılama çabasında olmalıdır.

Bireylerin yararına yeni kooperatif yapıları da oluşma yolundadır. Bu tekellerin kırılmasına yarayacak kooperatifler dileriz, diline özenli, yetkin yazarların kooperatifleşmesiyle boyutlanır.

Salgın izlekli kitaplar yakında raflara ulaşır… Büyük olasılıkla ciddi, sıkı yapıtlar olmayacaktır bunlar.

telgrafhanesanat.org

Etiketler:
Şiirleştirilmiş “Bektaşi Fıkraları” İngilizce Yayımlandı
TANRIÇANIN AŞKI’YLA BİR MİTOLOJİ YOLCULUĞU-Tahsin Şimşek
Facebook'ta Paylaş Twitter Paylaş Google+'da Paylaş Tumblr
Dil Bayramımız 90 Yaşında; Kutlu Olsun! – Günay Güner Bilge Önder Mustafa Kemal Atatürk öyle kapsamlı bir devrimin yapıcısı ki bu başarıya nası...
Dil Bayramımız 90 Yaşında; Kutlu Olsun! – Günay Güner
Ressam-Yazar-Ozan Ümit Sarıaslan’ın Ardından-Günay Güner Günay Güner Ümit Sarıaslan’ın Ardından        &n...
Ressam-Yazar-Ozan Ümit Sarıaslan’ın Ardından-Günay Güner
Ağustos, Acılı Ay – Günay Güner Her günümüz yıkımlarla dolu. İnanılır gibi değil. karabasan gibi... Dante'nin cehennemi a...
Ağustos, Acılı Ay – Günay Güner
Abdullah Nefes’i Uğurlarken-Günay Güner Sevgili Ağabeyim, Ustam, Yazar Abdullah Nefes'i 20 Nisan 2021'de yitirdik. 1957 yılı...
Abdullah Nefes’i Uğurlarken-Günay Güner

Yorum Kapalı.

Yazarlarımız

  • A. Celal Binzet
    Günümüz Karmaşası-A. Celal Binzet A. Celal Binzet
  • A. Cengiz Büker
    Rainer Maria Rilke’den Şiirler-Çev. A. Cengiz Büker A. Cengiz Büker
  • A. Tarık Emre
    Yedirmem Size Etleri- A. Tarık Emre (öykü) A. Tarık Emre
  • Bahattin Gemici
    Aydınlanma Savaşçısı Server Tanilli-Bahattin Gemici Bahattin Gemici
  • Celal İlhan
    Sanat Olmazsa Olmaz mı, Niçin Yazarız?-Celal İlhan Celal İlhan
  • Daver Darende
    Büyükelçi Korkmaz Haktanır’ın Anısına Saygı-Daver Darende Daver Darende
  • Ertuğrul Efeoğlu
    Söylem ile Eylem Ertuğrul Efeoğlu
  • Günay Güner
    Dil Bayramımız 90 Yaşında; Kutlu Olsun! –... Günay Güner
  • Işık Kansu
    KİBELE Mİ TAŞ OCAĞI MI? Işık Kansu
  • Metin Turan - BELLEK
    ÇAĞDAŞ İRAN ŞİİRİ VE FURÛĞ ÜZERİNE KISA... Metin Turan - BELLEK
  • Mucize Özünal
    Çin Odasına Girenler ve Çıkanlar – Mucize... Mucize Özünal
  • Nazım Mutlu
    “Sosyal ve Kültürel İktidar!” Nazım Mutlu
  • Öner Yağcı
    AYDINLIK BİR YAŞAM YOLUNDA EDEBİYATIMIZ Öner Yağcı
  • Sultan Su Esen
    Türkiye’de Alevi Olmak Sultan Su Esen
  • Tahsin Şimşek
    Telkırma Sabırlarda – Tahsin Şimşek – şiir Tahsin Şimşek
  • Tamer Uysal
    Yeşilçam’ın Beyaz Filmleri: Uludağ ve Sinema –... Tamer Uysal
  • Taylan Özbay
    ATATÜRK VE NÂZIM HİKMET: “DENİZ KIZI EFTALYA”... Taylan Özbay
  • Yaşar Atan
    Bu Kuş Ezgileri Oldukça – Yaşar Atan... Yaşar Atan
  • Yücel Çağlar - Mavi Köşe
    “Bize Öz Türkçe Yaraşır”-Yücel Çağlar Yücel Çağlar - Mavi Köşe
  • Zehra Tırıl
    Müziğin Evrenselliği – Zehra Tırıl Zehra Tırıl

Son Eklenenler

İsmail Hakkı Tonguç Belgeliği Vakfı Tonguç Adına Eğitim Uygulama Ödülü Başlattı İsmail Hakkı Tonguç Belgeliği Vakfı Tarih:  06.01.2023 Konu: İsmail Hakkı Tonguç Eği...
İsmail Hakkı Tonguç Belgeliği Vakfı Tonguç Adına Eğitim Uygulama Ödülü Başlattı
Zehra Tırıl’ın Yeni Öykü Kitabı “Kapıların Kışında” Zehra Tırıl’ın öyküleri gündelik hayatın akışında ayrı düşenleri bir araya getiren izleri, sakin, a...
Zehra Tırıl’ın Yeni Öykü Kitabı “Kapıların Kışında”
2023 Yılı Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü Koşulları Açıklandı Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü’ne 2023 yılı için katılım koşulları açıklandı. 1986’dan bu yana düz...
2023 Yılı Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü Koşulları Açıklandı
Aydın Ilgaz Yaşamını Yitirdi Yazar-Yayıncı Aydın Ilgaz 20 Aralık 2022'de, 82 yaşında yaşamını yitirdi. Babası Usta Yazar Rıfat I...
Aydın Ilgaz Yaşamını Yitirdi
Usta Yazar Oğuz Tansel’i Anarken 30 Ekim 1994’te, 79 yaşında yitirdiğimiz Halkbilimci-Ozan Oğuz Tansel, ’40 Kuşağı ozanları arasında...
Usta Yazar Oğuz Tansel’i Anarken

Dil

“Bazı Kelimeler Çok Güzel” ya da Osmanlıca Sevisine Hizmet – Merve Yılmaz yazdı. Yazım (İmla), Noktalama Kurallarını Hiçe Saymak-Günay Güner R Harfinin Suçu Ne? Günay Güner yazdı Dil Devrimi Bayramdır, Kutlu Olsun! Çok mu Zor?
  1. “Bazı Kelimeler Çok Güzel” ya da... “Bazı Kelimeler Çok Güzel” ya da Osmanlıca Sevisine Hizmet – Merve Yılmaz yazdı.
  2. Yazım (İmla), Noktalama Kurallarını Hiçe Saymak-Günay... Yazım (İmla), Noktalama Kurallarını Hiçe Saymak-Günay Güner
  3. R Harfinin Suçu Ne? Günay Güner... R Harfinin Suçu Ne? Günay Güner yazdı
  4. Dil Devrimi Bayramdır, Kutlu Olsun! Dil Devrimi Bayramdır, Kutlu Olsun!
  5. Çok mu Zor? Çok mu Zor?
  • Etkinlik
  • Haber
  • Söyleşi
  • Kitap
  • Dil
  • Öykü
  • Deneme
  • Anlatı
  • Şiir
  • Yazarlarımız
  • Künye
  • İletişim
Sitemizde yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Görüş ve önerileriniz için iletisim@telgrafhane.org adresine e-posta gönderebilirsiniz.
Copyright © 2017 - Telgrafhane Sanat, Her Hakkı Saklıdır.