• Anasayfam Yap
      • Yazarlarımız
      • Künye
      • İletişim
Telgrafhane Sanat
    •  
    • AnasayfaAnasayfa
  • Etkinlik
  • Haber
  • Söyleşi
  • Kitap
  • Dil
  • Öykü
  • Deneme
  • Anlatı
  • Şiir
Oğuz Tansel “2023 Çocuk Yazını Araştırma Ödülü” için başvurular başladı. Oğuz Tansel “2023 Çocuk Yazını Araştırma Ödülü” için başvurular başladı.
2023 Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü’nü Ertuğrul Özüaydın kazandı. 2023 Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü’nü Ertuğrul Özüaydın kazandı.
Usta Gazeteci-Yazar Orhan Karaveli Yaşamını Yitirdi Usta Gazeteci-Yazar Orhan Karaveli Yaşamını Yitirdi
Tahsin Şimşek’in Şiire Açan Kır Karanfilleri Adlı Kitabı Yayımlandı Tahsin Şimşek’in Şiire Açan Kır Karanfilleri Adlı Kitabı Yayımlandı
Yazar-Araştırmacı Hikmet Altınkaynak Yaşamını Yitirdi Yazar-Araştırmacı Hikmet Altınkaynak Yaşamını Yitirdi
Ressam Prof. Dr. Turan Erol ve Eşi Yaşamlarını Yitirdiler Ressam Prof. Dr. Turan Erol ve Eşi Yaşamlarını Yitirdiler
Anasayfa » Deneme
Tahsin Şimşek

ABDERALILAR HÂLÂ ARAMIZDA MI? – Tahsin Şimşek yazdı

Eklenme Tarihi: 13 Mart 2019 Çarşamba Eklenme Saati: 9:15
Tweetle
Tahsin Şimşek tahsin.simsek48@gmail.com
ABDERALILAR HÂLÂ ARAMIZDA MI? – Tahsin Şimşek yazdı
REKLAM

ABDERALILAR HÂLÂ ARAMIZDA MI?

TAHSİN ŞİMŞEK

Eşeğin Gölgesi Davası – Abderalılar.[1] bir roman. Kapak özetiyle “Dahi ile Dar Kafalılar Üzerine Bir Felsefe Romanı” Alman yazar C. M. Wıeland’ın[2] yapıtı.

Kitap, yalnızca zeki insanlara, ironiden – karamizahtan hoşlananlara sesleniyor. “Tandırname” düşkünlerine herhangi bir sözü yok. Tandırname edebi terim.

İşte kitabın kısa bir özeti.[3]

Zaman gönümüzden 2500 yıl öncesi. MÖ 5. yüzyıl. Demokritos, Hipokrat, Euripides dönemi… Trakya’dayız. Gümülcine (Komotini) yakınlarındaki Abdera’da.

Kenti kuranlar, Pers saldırılarından bıkan kaçan Teoslular.  Şu bizim Seferihisarlılar.

Abderalılar, zeki ve yaratıcılardır; ne var ki aykırıdırlar. “… kafesin kapısını ancak kuş kaçtıktan sonra kaparlardı. (sayfa 38)”

Kendi çocukları Demokritos’u pek tutmazlardı. O, bu denli akıllıysa kendileri bu denli budala olamazdı.

Demokritos, yirmi yıl süren bir geziden döner. Farklı kültürlerle tanışmış, bilgilerini yeni gözlemlerle zenginleştirmiştir.  Hemşerileri onu sıkı bir sorguya / sığaya çekerler. Ondan bekledikleri, ön bilgilerini, kanatlı hayallerini doğrulatmaktır. [ Bugün de ülkemizde ‘Değerler Eğitimi’ adı altında çocuklarımıza aynı hap yutturuluyor.] O’na “burunları olmayan insanları, ağızları olmadığı için çorbayı kamışla içen insanları, gözleri alınlarında ya da dirseklerinde olan güzelleri, çırılçıplak Hintlileri, abanozdan daha siyah Afrikalı Helena’yı…” sordular. Demokritos’un hemşerilerine tek yanıtı vardı: “Normal şeyleri incelemekle öylesine meşguldüm ki, harikulade şeylere ayıracak hiç vaktim olmadı. (Sayfa 45)”

Demokritos’un bu aydın tavrı, [Bugün kutsal değerleri aşağılamak deniyor buna.], Abdera tiyatrosunu ve müziğini küçümsemesi, Abderalıları, yeni önlemler almaya yöneltti. Abderalıların yurt dışına çıkışları, demokratik katılımlı(!) bir yasayla yasaklandı.

Bununla da yetinmediler, o sıralar oralarda bulunan Hipokrat’a başvurdular. Demokritos ya kendilerine benzemeliydi ya da deli raporuyla her türlü haktan yoksun bırakılmalıydı.

Hipokrat, üzerine düşeni yaptı, senatoya bir rapor sundu: “… parası devlet bütçesinden verilecek bütün enfiyeyi halka dağıtmalısınız; adam başına üç buçuk kilo en azından! Meclis üyeleri(e) … iki misli verilmelidir. (…) kökleşmiş hastalıklar inatçıdır ve ancak uzun süre ilaç kullanılarak tedavi edilebilirler! (sayfa 133 – 134)” [Hipokrat, ‘demokrasi tuzağı’na düşüp sürüler içinde sürmeli koyun olmayı değil, sürüyü ıslah etmeyi yeğlemiştir.]

***

Abdera Milli Tiyatrosu’nda sahnelenen Euripides’in Andromeda’sıdır. Euripides de seyirciler arasındadır. Euripides’in suratı asıktır; çünkü içerikle yorum, sözle müzik arasında hiçbir bağ kuramamaktadır. Abderalılara göre ise her şey mükemmeldir. Euripdes de sorguya çekilir. Euripides, kendi oyununu kendi sahnelemek zorunda kalır. Hazdan deliren yine Abderalılardır. [Hiçin, kiçin, turpizmin, maçoluğun da bir evrimi var.]

Kitabın ikinci bölüme daha ilginç.

Dişçi Struthion, yakın bir köydeki hastasına gitmek için bir eşek kiralar. Hava çok sıcaktır, arazi kıraçtır. Mola verir, eşeğin gölgesine oturur.

Eşek sahibi, kira anlaşmasında “eşeğin gölgesinden yararlanma” maddesinin bulunmadığını söyler; ek ücret ister. İnatlaşırlar. Konu,  yargıcın önüne gelir.

Kent ikiye bölünür: Eşekçiler ve Gölgeciler olarak. Din adamları, işe karışır. Partiler kurulur: Eşekçiler – Gölgeciler.

Senato,  davayı Büyük Meclis’e (400’ler Meclisi) taşır. Sokaklar ayaklanır. Ancak olan eşeğe olur, halk hayvanı parçalar. Eşek ortadan kalkınca kavga da biter. İki tarafın mahkeme masrafları, zararları devlet bütçesinden karşılanır. [Meğer milli birliği sağlamak ne denli kolaymış. Biz de hiç yabancı değiliz değil mi şu “Yorgan gitti, kavga bitti!” kültürüne.]

Bu olaya da tanık olan Demokritos,bütün eşyasını toplayıp  gider.[Bilim adamının sokak destanlarıyla işi olamazdı. Eşeğin gölgesinde görülecek hesap kitap yok, ama piramitlerin gölgesinde çok, Eşek Davası Teoremi’ni anımsayalım yeter.]

***

Latona, Grek mitolojisinde Leto’dur, Artemis ile Apollon’un anneleri. Daha çok Likya ve Karya’da baştacı edilir.

Her dinin söylenceleri vardır. Latona’ya bir yudum su vermeyen Milialı köylülerini, Zeus, kurbağa kılığına sokmuştur. Abderalılar, bu Anadolu inancına sahip çıkarlar. Kurbağalı göl de kurbağalar da kutsaldır onlar için. Ne kurbağaların “vrak”larından ne de neden olduğu hastalıklardan şikâyetçilerdir. Tek şikâyetleri, kurbağaları avlayan leyleklerdir. İnanç bu denli sağlam olunca yeni göletler yapılır, kanallar açılır.

Tehlike büyüyüp sağlık sorunları artınca, Senato, çareyi Akademisi’ne başvurmakta bulur. Akademinin raporu, Korax’ın, sofralarda kurbağa bacağı tüketilmesini önerisi, rahipleri ayaklandırır. Rahip Stilbon, ancak iki kişinin teskereyle taşıyabildiği bir kitap yazar.. Özetle, “Kurbağa yiyen olmaktansa, kurbağa delisi olmak iyidir! (sayfa 318)” görüşü toplumca benimsenir. [Biz de hâlâ ‘Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz.’ demiyor muyuz?]

Sonunda ne mi olur? Abderalılar, Makedonya’nın geniş ovalarında kendilerine yeni bir yurt aramaya çıktılar.

***

Kitap kısaca bu. Ancak ayraç içindeki o köşeli laflara, birkaç tümce daha eklemem gerekiyor.

Eşeğin Gölgesi Davası, toplumsal delirmenin somutlaması kuşkusuz.

Evet, dinle devletin bütünleştiği her yerde ve her çağda, din – inanç sorgulaması yasak. Toplumsal bir delirmeye yol açsa da yasak.

Wıeland, bu ironik yapıtında, tarihsel bir eğretilemeyle kendi toplumunu mu sorgulamaktadır? Almanları? Bir yazar öngörüsüyle kitabın yayımlandığı 1781’den yaklaşık 150 yıl sonra yaşanan Hitler çılgınlığı mi imlenmektedir?.

Benim sorum da şu: Abderalıların soyu tükendi mi? O delilik orada, o çağda kaldı mı; yoksa Abderalılar hâlâ aramızdalar mı?

Tükenen hiçbir şey yok. Demokritos’un yaşadıklarını alalım sağa, Nobelli kimyagerimiz Aziz Sancar’ın “Ülkeye küsüm!”[4] sitemiyle “Bilim Özgürlük ister. – İnsanları rahat bırakacaksın!” çığlığını alıp sola koyalım. Ne mi göreceğiz? İkisinin birbiriyle nasıl örtüştüğünü, arada nasıl kopmaz bir bağ olduğunu…

Ülkemizin yarattığı demokrasi mitlerini sorgulamayı, biraz da bu bağlamda değerlendirelim. Yoksa sağa döndüğümüzde burun buruna geldiğimiz “Temel”lerle, sola döndüğümüzde çat kapı çarpıştığımız “Recep İvedik”leri başka nereye koyabiliriz. Onlar bu denli çoğalmasalardı, çoğunluk olmasalardı; boş inanç, önyargı, eleştiriye düşmanlık, efelenme kültürü, bu denli kutsanabilir miydi.

Bu toplumda, başka bir yol bulanlar, dürbüne tersten bakanlar da var elbet. Can Yüceller, Aziz Nesinler, Kemal Sunallar, Turhan Selçuklar… Onlar da bu sosyal dokuya, “toplumsal delirme”ye tepkinin tansık ürünleri değil mi? Bu denli sevilmelerini, kim, başka türlü nasıl açıklayabilir?

Kurbağalara, benim dünyamda da yer vardır. Çocukluğumdaki uykusuz gecelerimin sesi olarak. “Siğil” korkusu olarak… Ve “Kurbağalar” filmiyle de vardır, özellikle o başrolündeki “hülya”lara sığmaz Elmas’ıyla. Filmi, Söke’de, öykünün yaratıcısı Osman Şahin’le birlikte izlemiştim.

Türkçenin görsel dilidir Osman Abim. Türkçeye tutunamayanlara, Türkçede “Tutunamayanlar”a duyurulur.

Abderalıların başka eksikleri de vardı kuşkusuz! Örneğin kazanılmış bir zaferleri yoktu. Bu nedenle Abdera’da saray sofraları daha az kurulur; “ejder suyu, efuli, aloevera ve somonlu suşi” tüketilmez. Dünya, hâlâ 5’ten büyüktür ve Abdera’dan küçüktür. Ne yazık ki “arkhon (baş yönetici)” ejder soluğuna, Abdera kadınları da somon pembesi yanaklara sahip değillerdir.

Dönelim Abdera’nın namlı eşeğine. Bütün engelleri aşan, açıölçerinden hiç kuşku duyulmayan o dağlar mühendisine. O ayaklanmada etleri lime lime edilen eşeğe. Ne yazık ki tarihten hiç ders almış görünmüyoruz. Wıeland, gözümüze soktuğu halde, hâlâ “Nice yürük atlar yollarda kalmışken, topal eşek sağ salim konağa ulaşır.” deyip kendimizi avutmaktayız. Demek ki bir yanımızla hâlâ Abderalıyız. Ne mi diyelim, hadi hoşça kal Şeyhî deyip noktayı koyalım. Hoşça kalımız elbette “şikeste vü zar” değil.

* Berfin Bahar’da yayımlanan aynı başlıklı yazının özetidir. (252. Sayı, Şubat 2019)


[1] Eşeğin Gölgesi Davası – Abderalılar, Chrıstoph Martın Wıeland, Çeviren: Prof. Dr. Vural Ülkü, İnkılap Kitabevi – Bütün Dünya Kitaplığı 1999 

[2] Chrıstoph Martın Wıeland (1733 – 1813), Alman yazar.

[3] [Köşeli ayraçlardaki bütün sözler, bana ait.]

[4] Aziz Sancar’la Anıtkabir’de ve Ankara’da Sohbet, Orhan Bursalı, Cumhuriyet, 26 – 28 Ağustos 2018,

telgrafhanesanat.org

Etiketler:
Yazar Metin Turan Uğur Okulları’nda
2020 Dil Derneği Beşir Göğüş Ödülü Katılım Koşulları Açıklandı
Facebook'ta Paylaş Twitter Paylaş Google+'da Paylaş Tumblr
Bu Sizin Türkçeniz Olabilir mi? Tahsin Şimşek Bu Sizin Türkçeniz Olabilir mi? Tahsin ŞİMŞEK TV’lerin dili de kirli, camı da! Siya...
Bu Sizin Türkçeniz Olabilir mi? Tahsin Şimşek
Telkırma Sabırlarda – Tahsin Şimşek – şiir 001-Tahsin-Simsek-Siiri-2022İndir ...
Telkırma Sabırlarda – Tahsin Şimşek – şiir
Hidayet Sayın’la Şu Yeryüzü Sahnesinde-Tahsin Şimşek HİDAYET-SAYINLA-ŞU-YERYÜZÜ-SAHNESİNDEİndir Yazıya ulaşmak için lütfen üstteki başlığa ...
Hidayet Sayın’la Şu Yeryüzü Sahnesinde-Tahsin Şimşek
Şiir Desenli “Yüksek” Bir Mustafa Kemal Rölyefi-Tahsin Şimşek ŞİİR DESENLİ “YÜKSEK” BİR MUSTAFA KEMAL RÖLYEFİ TAHSİN ŞİMŞEK Mustafa Kemal &nbs...
Şiir Desenli “Yüksek” Bir Mustafa Kemal Rölyefi-Tahsin Şimşek

Yorum Kapalı.

Yazarlarımız

  • A. Celal Binzet
    Günümüz Karmaşası-A. Celal Binzet A. Celal Binzet
  • A. Cengiz Büker
    R. M. Rilke, şiir, Panter, Çev. A.... A. Cengiz Büker
  • A. Tarık Emre
    Yedirmem Size Etleri- A. Tarık Emre (öykü) A. Tarık Emre
  • Bahattin Gemici
    Aydınlanma Savaşçısı Server Tanilli-Bahattin Gemici Bahattin Gemici
  • Celal İlhan
    Sanat Olmazsa Olmaz mı, Niçin Yazarız?-Celal İlhan Celal İlhan
  • Daver Darende
    Büyükelçi Korkmaz Haktanır’ın Anısına Saygı-Daver Darende Daver Darende
  • Ertuğrul Efeoğlu
    Söylem ile Eylem Ertuğrul Efeoğlu
  • Günay Güner
    6 Şubat 2023 Yersarsıntısı, Günay Güner Günay Güner
  • Işık Kansu
    KİBELE Mİ TAŞ OCAĞI MI? Işık Kansu
  • Metin Turan - BELLEK
    ÇAĞDAŞ İRAN ŞİİRİ VE FURÛĞ ÜZERİNE KISA... Metin Turan - BELLEK
  • Mucize Özünal
    Çin Odasına Girenler ve Çıkanlar – Mucize... Mucize Özünal
  • Nazım Mutlu
    “Sosyal ve Kültürel İktidar!” Nazım Mutlu
  • Öner Yağcı
    AYDINLIK BİR YAŞAM YOLUNDA EDEBİYATIMIZ Öner Yağcı
  • Sultan Su Esen
    Türkiye’de Alevi Olmak Sultan Su Esen
  • Tahsin Şimşek
    Bu Sizin Türkçeniz Olabilir mi? Tahsin Şimşek Tahsin Şimşek
  • Tamer Uysal
    Yeşilçam’ın Beyaz Filmleri: Uludağ ve Sinema –... Tamer Uysal
  • Taylan Özbay
    ATATÜRK VE NÂZIM HİKMET: “DENİZ KIZI EFTALYA”... Taylan Özbay
  • Yaşar Atan
    Bu Kuş Ezgileri Oldukça – Yaşar Atan... Yaşar Atan
  • Yücel Çağlar - Mavi Köşe
    “Bize Öz Türkçe Yaraşır”-Yücel Çağlar Yücel Çağlar - Mavi Köşe
  • Zehra Tırıl
    Müziğin Evrenselliği – Zehra Tırıl Zehra Tırıl

Son Eklenenler

Oğuz Tansel “2023 Çocuk Yazını Araştırma Ödülü” için başvurular başladı. 023 Oğuz Tansel Çocuk Yazını Araştırma Ödülü Katılım Koşulları: Ödüle aday yapıtın 01.01.2022 - ...
Oğuz Tansel “2023 Çocuk Yazını Araştırma Ödülü” için başvurular başladı.
2023 Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü’nü Ertuğrul Özüaydın kazandı. Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü'nü "Karakırmızı" adlı dosyası ile Ertuğrul Özüaydın kazandı 1986'da...
2023 Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü’nü Ertuğrul Özüaydın kazandı.
Usta Gazeteci-Yazar Orhan Karaveli Yaşamını Yitirdi Usta Gazeteci-Yazar Orhan Karaveli, 24 Mart 2023'te, 93 yaşında yaşamını yitirdi. 1930 yılında ...
Usta Gazeteci-Yazar Orhan Karaveli Yaşamını Yitirdi
R. M. Rilke, şiir, Panter, Çev. A. Cengiz Büker Reiner-Maria-Rilke-Panterİndir ...
R. M. Rilke, şiir, Panter, Çev. A. Cengiz Büker
6 Şubat 2023 Yersarsıntısı, Günay Güner Günay Güner 6 Şubat 2023 Yersarsıntısı…          ...
6 Şubat 2023 Yersarsıntısı, Günay Güner

Dil

Bu Sizin Türkçeniz Olabilir mi? Tahsin Şimşek Tahsin Şimşek’in Şiire Açan Kır Karanfilleri Adlı Kitabı Yayımlandı “Bazı Kelimeler Çok Güzel” ya da Osmanlıca Sevisine Hizmet – Merve Yılmaz yazdı. Yazım (İmla), Noktalama Kurallarını Hiçe Saymak-Günay Güner R Harfinin Suçu Ne? Günay Güner yazdı
  1. Bu Sizin Türkçeniz Olabilir mi? Tahsin... Bu Sizin Türkçeniz Olabilir mi? Tahsin Şimşek
  2. Tahsin Şimşek’in Şiire Açan Kır Karanfilleri... Tahsin Şimşek’in Şiire Açan Kır Karanfilleri Adlı Kitabı Yayımlandı
  3. “Bazı Kelimeler Çok Güzel” ya da... “Bazı Kelimeler Çok Güzel” ya da Osmanlıca Sevisine Hizmet – Merve Yılmaz yazdı.
  4. Yazım (İmla), Noktalama Kurallarını Hiçe Saymak-Günay... Yazım (İmla), Noktalama Kurallarını Hiçe Saymak-Günay Güner
  5. R Harfinin Suçu Ne? Günay Güner... R Harfinin Suçu Ne? Günay Güner yazdı
  • Etkinlik
  • Haber
  • Söyleşi
  • Kitap
  • Dil
  • Öykü
  • Deneme
  • Anlatı
  • Şiir
  • Yazarlarımız
  • Künye
  • İletişim
Sitemizde yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Görüş ve önerileriniz için iletisim@telgrafhane.org adresine e-posta gönderebilirsiniz.
Copyright © 2017 - Telgrafhane Sanat, Her Hakkı Saklıdır.