• Anasayfam Yap
      • Yazarlarımız
      • Künye
      • İletişim
Telgrafhane Sanat
    •  
    • AnasayfaAnasayfa
  • Etkinlik
  • Haber
  • Söyleşi
  • Kitap
  • Dil
  • Öykü
  • Deneme
  • Anlatı
  • Şiir
Tahsin Şimşek’in Şiire Açan Kır Karanfilleri Adlı Kitabı Yayımlandı Tahsin Şimşek’in Şiire Açan Kır Karanfilleri Adlı Kitabı Yayımlandı
Yazar-Araştırmacı Hikmet Altınkaynak Yaşamını Yitirdi Yazar-Araştırmacı Hikmet Altınkaynak Yaşamını Yitirdi
Ressam Prof. Dr. Turan Erol ve Eşi Yaşamlarını Yitirdiler Ressam Prof. Dr. Turan Erol ve Eşi Yaşamlarını Yitirdiler
İsmail Hakkı Tonguç Belgeliği Vakfı Tonguç Adına Eğitim Uygulama Ödülü Başlattı İsmail Hakkı Tonguç Belgeliği Vakfı Tonguç Adına Eğitim Uygulama Ödülü Başlattı
Zehra Tırıl’ın Yeni Öykü Kitabı “Kapıların Kışında” Zehra Tırıl’ın Yeni Öykü Kitabı “Kapıların Kışında”
2023 Yılı Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü Koşulları Açıklandı 2023 Yılı Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü Koşulları Açıklandı
Anasayfa » Deneme

Edebiyat Notlarım 2 – M. Güner Demiray

EDEBİYAT NOTLARIM-2 BİR MAYIS Dünya ve Türkiye işçi sınıfının ve tüm emekçilerin EMEK ve DAYANIŞMA Bayramını en içten duygularımla...
1 Mayıs 2020 Cuma 16:50
  • Tweetle
yazıyı büyüt yazıyı küçült
Edebiyat Notlarım 2 – M. Güner Demiray
REKLAM

EDEBİYAT NOTLARIM-2

BİR MAYIS

Dünya ve Türkiye işçi sınıfının ve tüm emekçilerin EMEK ve DAYANIŞMA Bayramını en içten duygularımla kutlarım.

M.GÜNER DEMİRAY

***

İŞÇİNİN TÜRKÜSÜ

Bahçemde emeğin gülü

Yeni baharlara açar,

Yaratışın şimşeği

Ellerimde iş olur.

 ​—​

Evren dev tezgâhımda

İlmik ilmik örülür,

Bu aydınlığa koşudur,

Çay toplanır göl olur.

Bir yanık çarkım ben,

Zaman su alır kaynağımdan,

Döllenmiş toprağımda

Gün olur, harman olur.

 ​—​

Geçmişimden doğar gelecek,

Ve kanlı çağlardan süzülür,

Şafağımda yeni insan

Işık ışık bilinç olur.

M.GÜNER DEMİRAY (“Güneşin Sofrasında” Söylediğim Şiirler)

***

MAYISIN İLK GÜNÜ

Bizim Arz yuvarlağının, Ay’ın üstündeki yüksekçe bir kayayı da ön plana alarak, şiirsel mehtabımızdan çekilmiş bir fotoğrafını gördüm…

Sanki Dünya’dan çekilmiş bir Ay fotoğrafı gibi, gökyüzünün uzaklarında öyle yusyuvarlak duruyordu.

Gezegenimizde yaşayıp giderken kaç bin kez görmüşüzdür Ay’ın resimlerini. ..

Ama Ay’ın üstünden çekilmiş gökyüzünde yahut boşlukta yusyuvarlak duran bir dünya fotoğrafı…

Bu kadar çarpıcısını ben ilk kez görüyordum.

Ne düşündüm biliyor musunuz?

Uzaklarda sessiz ve sakin öyle kendi başına duran yuvarlağın vıyır vıyır kaynaşan insan yığınlarıyla ne kadar bitlenmiş olduğunu…

Şayet Arz yuvarlağı da, Merkür, yahut Venüs, yahut Jüpiter gibi insansız olsaydı, jeolojik değişimler ötesinde, toplumsal değişimlerden söz edebilecek miydik?

Edemiyecektik.

Demek ki değişen ve gitgide daha da hızlı değişmeye başlayan şey, insanların hayat biçimleri…

Şimdi asıl soruna gelelim:

Nasıl ve neye göre değişiyor bu hayat biçimleri?

Apaçık ki insanın daha rahat, daha kolay ve daha güzel yaşamasına doğru değişiyor.

Mağara kovuklarında çıplak yaşamaktan; pencereli, damlı, duvarlı evlerde, giysiler içinde yaşamak hem çok daha rahat, hem çok daha güzel değil mi?

Dağda bayırda çırılçıplak avlanarak, yahut otlayarak karnını doyurmaktan; lokantaya gitmek, yahut kasaptan et, bakkaldan fasukye alıp, tüp gazlı fırında pişirmek çok daha kolay, çok daha güzel değil mi?

Yürüyerek gitmek yerine trenle gitmek, arabayla gitmek, uçakla gitmek…

Uzaklardan uzaklara telefonla konuşmak ve …

Hayatı daha kolaylaştırıp daha güzelleştirmeye dönük bu değişimler, nasıl bir mekanizmayla gerçekleşiyor?

Doğa verilerini tek tek keşfedip, insan iradesi içine alarak…

Örneğin odunun suda yüzdüğünü keşfedip tekne yaparak ve rüzgâr gücünü de itici bir güç olarak kullanmak için, teknelere yelkenler takarak…

Elektriği keşfedip, onun da gücünü hem aydınlatmada, hem ısınmada, hem de üretimde kullanarak…

Enerji kaynaklarının bugünkü kadar gelişmediği eski dönemlerde, insanların bir bölümü, bir bölüm insanın kol gücünü de enerji kaynağı olarak kullanıyordu.

Örneğin teknelerde onlara kürek çektiriyorlardı. Evler, saraylar yaparlarken taşları onlara taşıtıyorlardı. Maden kuyularını onlara kazdırıyor, madenleri onlara çıkarttırıyorlardı.

Ve kullandıkları kol gücünün enerjisinin yerine, daha yeni enerji kaynaklarıyla teknik olanaklar bulmak için, gerekli yatırımları yapmaya da hemen yanaşmıyorlardı. Kendileri için kurdukları rahat ve güzel hayat çerçevesi, olduğu gibi kalsın, kurdukları düzen hiçbir değişime uğramasın istiyorlardı.

Ne var ki kol gücüyle çalışan ve zor bela, kıt kanaat geçinen işçi yığınları da, mevcut düzenin kendi hayatlarının da daha kolaylaşması yönünde değişmesini istiyorlardı.

Uzun, belalı ve kanlı sınıf çatışmaları başladı…

Egemen sınıflar devlet yapılanmasını da kendi çıkarlarına göre ayarlamışlardı; yönetim biçimlerini de , yasaları da…

Ancak işçi yığınları da örgütleniyor, güçleniyor, egemen sınıflara karşı kendi haklarını koruyacak bir düzeye geliyorlardı…

Derken büyük ölçüde teorik bir planda da olsa bir işçi sınıfı devleti kuruldu.

Ve 1962’de Gagarin uzaya gitti…

ABD de birden açılan uzay çağında geriye düşmemek için, teknolojide de, yeni enerji kaynakları bulmakta da öylesine büyük atılımlar yaptı ki, kol gücünün en temel enerji kaynağı olarak kullanılma dönemi yavaş yavaş gerilerde kalmaya başladı…

İnsan hayatını daha da kolaylaştırıp, güzelleştirecek değişimler iyice hızlandı. Bu değişimler hep doğa verilerine göre oluyor, Arz yuvarlağı üstündeki insan yığınları, evrenin diyalektik değişimiyle gün günden daha çok bütünleşiyordu.

Yani Marks’ın “İnsan da doğanın bir parçasıdır. O nedenle de doğadaki sürekli diyalektik(eytişim) değişimin dışında kalamaz” görüşü doğru çıkıyordu.

ÇETİN ALTAN – Sabah- 1.5.1997

***

Öte yandan şu düşünceleri de dikkate almak gerekir.

“Kol gücüne dayalı sanayi devrimi yerini beyin gücüne dayalı bilgi çağına bıraktı.

Sanayi devrimi döneminde “emek” en yüce değerdi. 1890’dan beri, 1 Mayıs İşçi Bayramı da , bu anlayışın evrensel kabulüydü.

Yeryüzünde köylülük gibi, işçilik de önemini yitiriyor.

Bilimsel bilgi değişimin en yüce değeri olmakta…

Bilimsel bilginin kışkırttığı teknolojik değişim, her şeyi durmadan yenileştiriyor.. Mevcudu ise eskitiyor.”

ÇETİN ALTAN

***

ÇAĞIMIZ

Demokrasi ve bilişim çağı. Küreselleşme bu bir açıdan. Teknolojik devrim doğal olarak sosyal devrimi kendi iç dinamiği içinde ileri doğru itiyor. Ama eşitlik ve sömürü de şiddetli şekilde sürüyor. Zaman buna da çare olacak. Yine bilim, yine elektronik ve uzay çağı kendi olumlu yolunu bulacak demokrasi içinde sosyal kimliğini takınarak. Yeni çağın yeni koşullarına göre biçimlenerek bambaşka çağdaş sistemler oluşacak. Bu, hiçbir zaman vahşi bir kapitalizm olmayacaktır. Paylaşım ve özgürlük uzaysal zamanda olumlu bir sistemin ışıklarını verecektir insanlığa. Burada Kemalizm bu sistem içinde demokrsiye, liberalizme her zaman bir denge unsuru olacaktır. Sosyalizm(Komünizm) ,19. Veya 20. Yüzyıl ‘ın sosyal ilkelerini yeni çağa taşıyamaz. 21. Yüzyıl ve yeni gelecek çağların sosyalizmi özgürlük ve paylaşımın el ele verdiği bir düzen olacaktır. Bugün Çin Halk Cumhuriyeti dünya koşullarına göre ılımlı bir liberalizme kaymaktan başka yol bulamadı. Çin Komünist Partisi ekonomide kamuculukla liberalizmi bağdaştırdı, büyük atılımlar yapmaya başladı. Bir yerde üçüncü yol olan Kemalist ekonomiyi uygulamaya koydu. Şimdi büyük başarılara imza atıyor. Çünkü çağımız dev bir geleceği körüklüyor bize. Bu nedenle sosyalizm çağdaş ve yeni nitelikler kazanarak uzay ve bilişim çağına yanıt verebilecek duruma gelecektir sanırım. Marks’tan elbette yararlanacağız. Onun bilimsel düşünceleri her zaman önümüze ışık olacaktır. Marks’ın sağlam ilkeleriyle azgın ,​ ​vahşi kapitalizmin kulaklarını çekeceğiz, gözlerini açacağız, kamuculuğun vazgeçilmezlerini savunacağız, kurumlaştıracağız bunları.

Ancak Robotun emeğe dahil edildiği, yapay zekanın gündeme geldiği bir dönemdeyiz. Öte yandan adil ve eşitlikçi düzen hedefini de şaşmadan yürütmeliyiz.

Ama şu da bir gerçek ki, kapitalizm, faşizm, siyasal ortaçağlı sistem laik ve bilim temelli ve sosyal, kamusal nitelikli çağdaş demokrasinin aydınlık ortamında hiç bir zaman etkin olamayacaktır.

Dünyamız kirlendi. Onu korumak zorundayız. Daha başka sorunlarımız var. Dünya çapında bilimsel bir nüfus planlaması yapmak zorundayız.

Yaşasın sömürüsüz bir hayat! Yaşasın demokrasi, insan hakları, emek, bilişim ve uzay çağı!

Nazım Hikmet’in dediği gibi “ Bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşçe” bir çağdaş yaşam.

M.GÜNER DEMİRAY

Bu konular her zaman tartışılabilir. Bilgiyle, bilimle.

***

EMEK

Düşer tohum ottan, çiçekten

Kadim emekçinin bilincine

Toprağın rahminde buğday ilk aşk

İlk dönen tekerlek iz üstüne

 ​—​

Tutkuya boyun eğmiştir doğa

Kasırga gibi bir harami zaman

Feodal bey çağların önünde

Gözyaşı biçer köle kumaşından

 ​—​

Hangi sefil ırmak kanı alıp gitti

Geleceğin bir okyanus olduğunu unutarak?

Özdeğin varlığı emeğin yaratısında kalır

Aydınlığın eşiğinde susmaz şafak

 ​—​

Uyan der bir ses içinden

Işığa yürü, el ele tutuşmaya

Gör ki hakça gülümser dağın yüzü

Kan çiçekleri bir maya

 ​—​

Alın teridir uygarlığın anahtarı,

Aydınlık kapısı hayatın,

Çünkü emek güneşin kardeşi

Prometheus’un ateşi

M.GÜNER DEMİRAY ( Şehir dergisi)

Etiketler:
Dört Renk, Dört Atlı – A. Celal Binzet
Çağların Çınarı: Gustave Flaubert – Bedriye Korkankorkmaz
Facebook'ta Paylaş Twitter Paylaş Google+'da Paylaş Tumblr

Yorum Kapalı.

Benzer Haberler

Tahsin Şimşek’in Şiire Açan Kır Karanfilleri Adlı Kitabı Yayımlandı Cemal Süreya, Türkçe için şöyle der: “Somut, dobra, düşünmeye elverişli, çağrışım ağı onarılmış ve ...
Tahsin Şimşek’in Şiire Açan Kır Karanfilleri Adlı Kitabı Yayımlandı
Yazar-Araştırmacı Hikmet Altınkaynak Yaşamını Yitirdi Yazar-Araştırmacı Hikmet Altınkaynak solunum ve kalp yetmezliği nedeniyle kaldırıldığı hastanede ya...
Yazar-Araştırmacı Hikmet Altınkaynak Yaşamını Yitirdi
Ressam Prof. Dr. Turan Erol ve Eşi Yaşamlarını Yitirdiler Türk resminin önemli adlarından, Prof. Dr. Turan Erol (1927-2023) ve  eşi Türkan Erol  16 Şubat 202...
Ressam Prof. Dr. Turan Erol ve Eşi Yaşamlarını Yitirdiler
İsmail Hakkı Tonguç Belgeliği Vakfı Tonguç Adına Eğitim Uygulama Ödülü Başlattı İsmail Hakkı Tonguç Belgeliği Vakfı Tarih:  06.01.2023 Konu: İsmail Hakkı Tonguç Eği...
İsmail Hakkı Tonguç Belgeliği Vakfı Tonguç Adına Eğitim Uygulama Ödülü Başlattı

Yazarlarımız

  • A. Celal Binzet
    Günümüz Karmaşası-A. Celal Binzet A. Celal Binzet
  • A. Cengiz Büker
    Rainer Maria Rilke, Sonbahar, Çev. A. Cengiz... A. Cengiz Büker
  • A. Tarık Emre
    Yedirmem Size Etleri- A. Tarık Emre (öykü) A. Tarık Emre
  • Bahattin Gemici
    Aydınlanma Savaşçısı Server Tanilli-Bahattin Gemici Bahattin Gemici
  • Celal İlhan
    Sanat Olmazsa Olmaz mı, Niçin Yazarız?-Celal İlhan Celal İlhan
  • Daver Darende
    Büyükelçi Korkmaz Haktanır’ın Anısına Saygı-Daver Darende Daver Darende
  • Ertuğrul Efeoğlu
    Söylem ile Eylem Ertuğrul Efeoğlu
  • Günay Güner
    6 Şubat 2023 Yersarsıntısı, Günay Güner Günay Güner
  • Işık Kansu
    KİBELE Mİ TAŞ OCAĞI MI? Işık Kansu
  • Metin Turan - BELLEK
    ÇAĞDAŞ İRAN ŞİİRİ VE FURÛĞ ÜZERİNE KISA... Metin Turan - BELLEK
  • Mucize Özünal
    Çin Odasına Girenler ve Çıkanlar – Mucize... Mucize Özünal
  • Nazım Mutlu
    “Sosyal ve Kültürel İktidar!” Nazım Mutlu
  • Öner Yağcı
    AYDINLIK BİR YAŞAM YOLUNDA EDEBİYATIMIZ Öner Yağcı
  • Sultan Su Esen
    Türkiye’de Alevi Olmak Sultan Su Esen
  • Tahsin Şimşek
    Bu Sizin Türkçeniz Olabilir mi? Tahsin Şimşek Tahsin Şimşek
  • Tamer Uysal
    Yeşilçam’ın Beyaz Filmleri: Uludağ ve Sinema –... Tamer Uysal
  • Taylan Özbay
    ATATÜRK VE NÂZIM HİKMET: “DENİZ KIZI EFTALYA”... Taylan Özbay
  • Yaşar Atan
    Bu Kuş Ezgileri Oldukça – Yaşar Atan... Yaşar Atan
  • Yücel Çağlar - Mavi Köşe
    “Bize Öz Türkçe Yaraşır”-Yücel Çağlar Yücel Çağlar - Mavi Köşe
  • Zehra Tırıl
    Müziğin Evrenselliği – Zehra Tırıl Zehra Tırıl

Son Eklenenler

6 Şubat 2023 Yersarsıntısı, Günay Güner Günay Güner 6 Şubat 2023 Yersarsıntısı…          ...
6 Şubat 2023 Yersarsıntısı, Günay Güner
Rainer Maria Rilke, Sonbahar, Çev. A. Cengiz Büker Reiner-Maria-Rilke1İndir ...
Rainer Maria Rilke, Sonbahar, Çev. A. Cengiz Büker
Petrarca Sonnet 227, Çev. A. Cengiz Büker PETRARCA-İndir ...
Petrarca Sonnet 227, Çev. A. Cengiz Büker
Bu Sizin Türkçeniz Olabilir mi? Tahsin Şimşek Bu Sizin Türkçeniz Olabilir mi? Tahsin ŞİMŞEK TV’lerin dili de kirli, camı da! Siyasetin ve b...
Bu Sizin Türkçeniz Olabilir mi? Tahsin Şimşek
Tahsin Şimşek’in Şiire Açan Kır Karanfilleri Adlı Kitabı Yayımlandı Cemal Süreya, Türkçe için şöyle der: “Somut, dobra, düşünmeye elverişli, çağrışım ağı onarılmış ve ...
Tahsin Şimşek’in Şiire Açan Kır Karanfilleri Adlı Kitabı Yayımlandı

Dil

Bu Sizin Türkçeniz Olabilir mi? Tahsin Şimşek Tahsin Şimşek’in Şiire Açan Kır Karanfilleri Adlı Kitabı Yayımlandı “Bazı Kelimeler Çok Güzel” ya da Osmanlıca Sevisine Hizmet – Merve Yılmaz yazdı. Yazım (İmla), Noktalama Kurallarını Hiçe Saymak-Günay Güner R Harfinin Suçu Ne? Günay Güner yazdı
  1. Bu Sizin Türkçeniz Olabilir mi? Tahsin... Bu Sizin Türkçeniz Olabilir mi? Tahsin Şimşek
  2. Tahsin Şimşek’in Şiire Açan Kır Karanfilleri... Tahsin Şimşek’in Şiire Açan Kır Karanfilleri Adlı Kitabı Yayımlandı
  3. “Bazı Kelimeler Çok Güzel” ya da... “Bazı Kelimeler Çok Güzel” ya da Osmanlıca Sevisine Hizmet – Merve Yılmaz yazdı.
  4. Yazım (İmla), Noktalama Kurallarını Hiçe Saymak-Günay... Yazım (İmla), Noktalama Kurallarını Hiçe Saymak-Günay Güner
  5. R Harfinin Suçu Ne? Günay Güner... R Harfinin Suçu Ne? Günay Güner yazdı
  • Etkinlik
  • Haber
  • Söyleşi
  • Kitap
  • Dil
  • Öykü
  • Deneme
  • Anlatı
  • Şiir
  • Yazarlarımız
  • Künye
  • İletişim
Sitemizde yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Görüş ve önerileriniz için iletisim@telgrafhane.org adresine e-posta gönderebilirsiniz.
Copyright © 2017 - Telgrafhane Sanat, Her Hakkı Saklıdır.